Her saniye; yaşamımız boyunca karşılaşabileceğimiz, yaşayacağımız birçok olaya gebedir. Geleceğimiz için plan yaparız, düşünür ve daha sonra planlarımızı detaylandırırız. Bazen istediğimiz birçok şey plan dışında gelişir. Bunlar hayatın bize sunduğu güzel sürprizlerdir. Karşılaştığımız durumlara karşı verdiğimiz tepkilerin tamamı bizim hayata karşı olan duruşumuzu temsil eden bir noktadır. Bazen ters giden şeyler olur, bazen çok güzel gelişen olaylar söz konusu olur ancak burada önemli olan karşılaştığımız olaylara karşı verdiğimiz tepkilerdir. Daima ön yargılı veya negatif olaylara karşı bakış açımız olumsuz tavırlarla bezenmiş olursa; yaşadığımız olumsuzluklar kazanmış demektir. Bakış açımız, olaylara karşı yaklaşımımız, tavır ve davranışlarımızın bütünleşmesi, duygularımızı daha kontrol ederek hareketleri özümsememiz bizim için bir artı olacaktır. Bizim belki de karşılaştığımız durumlarda en çok panik yapacağımız; duraksayıp ciddi zaman harcamamız gereken olaylardan birisi de Krizlerdir. Peki; kriz nedir? Nasıl gelişir? Nasıl ilerler? Neler olur? Ve daha önemlisi Bizi neler bekler?..
Toplumların hayatında ve toplum tarihine damgasını vuran önemli anlar, olaylar ve mutlaka dönüm noktaları vardır. Aniden ortaya çıkan, toplumların; sosyal, siyasi, kültürel ve idari hayatlarını tehdit eden krizler bu dönüm noktalarının kilometre taşlarını oluştururlar. Sebepleri ve süreçleri her ne olursa olsun toplumlar bu krizleri unutmazlar. Sonucu acı ya da tatlı ne olursa olsun mutlaka yaşamlarında bir iz bırakırlar. Krizlerin oluşmasında ve karşılaşılmasında ki en önemli detay “ANİ” gelişmesidir. Krizler mutlaka tehdit barındırırlar. Bizler kriz sürecine başlamadan önce mutlaka öngörmeli ve önlemeye çalışmalıyız. Krizlerle karşılaşmamızın temel sebebi; tahmin edilmemesidir. Bazen önlem almak istediğimiz noktalarda; önleme mekanizmalarının yetersiz kalması da krizin daha büyük sorunlara eşlik etmesinde ki hususlardan birisidir. Krizin; üstesinden gelmek için atılması gereken adımların kararlaştırılması için yeterli zamanın ya da bilginin olması, belirsizliğin hakim olması, karar alıcı mercilerin gerilim yaratması, insan kaynakları noktasında maddi olarak tehdit barındırması, krizin şiddeti arttıkça takımın kriz durumuna vereceği tepkinin belirsizliğinin artması en önemli temel noktalardan birisidir. Kriz sürecinde; fırsat ve korkunun önemi arttıkça kriz durumunun şiddeti artar. Krizin bir an’da karşımıza gelmesinin sebeplerinden en önemlisi; ertelemektir. Karşılaştığımız durumlar ne olursa olsun bugünün işini yarına bırakmamalıyız. Gün içerinde sorumluluklarımızı yerine getirmeli, hızlı hareket etmeliyiz. Erteledikçe, işlerimiz birikmeye başlar daha sonraya daha fazla iş yükü ile sorumluluk bırakmaya başlarız. Böylelikle Ani olarak karşımıza çıkacak krizler içinde zemin oluşturmuş oluruz. Yaşanılan sorun veya tehdidin boyutu krizin önem derecesini ve çözüm önceliğini oluşturur. Çünkü her kriz yönetimi beraberinde yeniden yapılanma ve mutlak suretle bir değişimi beraberinde getirir. Kriz döneminde yeterli ve yetkin kaynakların olmayışı kaos ortamını uzatır. Zamanında kontrol altına alınmayan ve çözümlenemeyen sorunlar ve tehditlerin etkilediği, tetiklediği sorun ve tehditler kartopu hızıyla büyür ve zamanla kontrolü ve iyileştirilmesi imkansız bir duruma gelir. Krizin ortaya çıkması için ve kontrol edilmesi için ön yargılı olmamalı asla panik olmamalıyız. Sakince, planlı, stratejik ve doğru hamleler yaparak krizi yönetmek için yola çıkmalıyız. Strateji; askeri bir terim olmakla birlikte; düzen, prensip anlamına gelen Fransızca kökenli bir kelimedir. Biz karşılaştığımız her krizde son derece sakin; doğru hamleler yaparak bu süreci yönetmeliyiz. Stratejinin en önemli destekçisi taktiklerdir. Önemli olan detay şudur; strateji sizi hedefinize yönlendiren bir hamledir ancak sizi o hedefe götürecek olan vasıta taktiklerinizdir; iyi bir marka araçla mı hedefinize gitmek istersiniz yoksa eski model bir araçla mı hedefinize varmak istersiniz bunun arasında ki ilişkiyi kurmak sizin takdirinizdir. Krizler zayıf yönleri ortaya çıkaran bir süreçtir. Virüs gibidir, bünyenin gücüne bağlı olarak kişiyi hasta edebilir ya da aşı etkisi göstererek savunma mekanizmasını güçlendirebilir. Kriz dönemlerin de liderliğin rolü ve önemi artar. Tepe yönetimler hızlıca hemen harekete geçmelidir. Problemler teşhis edildikten sonra gerekli değişim hemen yapılmalıdır. Krizin en zayıf noktalarından birisi takım ruhudur. Karşılaştığınız olaylar ve zorluklar size sadece bireysel bir kazanç sağlamaz; aynı zamanda gerçek dostlarınızın ve kötü günleriniz de yanınızda olacak olan dostlarınızın kim olduklarını da görmenizi sağlar. Krizi aşma konusunda ki inancınızı ve motivasyonunuzu canlı tutmalısınız. Alternatif hareket planları geliştirmeli takım yapısını yeniden düzenlemelisiniz. İmajı güçlü tutmalı, iletişim ve bilgilendirmeye önem vermelisiniz. Karşılaşabileceğiniz krizlerde; ekip çalışması, işbirliği ve morale önem vermelisiniz. Kriz zamanında görülen davranışlar büyük ölçüde değişir. Yoğun çalışma süreci başlar, beden ve zihin aşırı çaba göstermeye başlar, yorgunluk artış gösterir. Yöneticilerde heyecan ve telaş takımda; gerilim ve stres hakim olur. Eksik bilgiler, yanlış ve çelişkili verilerle acele kararlar alınmaya başlanır. Süreci Yoğun bir sis bulutu ve güven bunalımı çevreler. Oluşacak işbirlikleri engellenir. Kriz zamanında problemlerin çözümü konusunda ki uygulamalar da ki en büyük hata ise yanlış problemin çözülmesidir. Problemin yanlış teşhis edilmesi, yanlış çözüm uygulanması, doğru problemin çok geç teşhis edilmesi veya teşhis edilmemesi en önemli etkenlerden birisidir. Kriz daima olumsuz değildir, karşılaşacağınız olumsuzlukları sakinlik ve doğru hamleler yaparak çözerseniz size çok büyük katkıları olacaktır. Takım sorunlarının açığa çıkmasını sağlar, problemlerin giderilmesi için yeni stratejiler oluşturmanız için zemin hazırlar. Geleneksel yönetimleri terk eder, yeni liderlerin ortaya çıkmasını sağlar. Erkenden fark edilmesi gereken uyarı sisteminin duyulan ihtiyacın ortaya çıkarır, takım ruhunu tetikler ve gerçek ekibinizin kimler olduğunu görme şansını verir. Ani olarak karşımıza çıkan kriz sürecinde bizler; sorunu tespit etmeliyiz. Bulduğumuz sorunun gerçekten doğru problem olduğunu belirlemeliyiz. Daima soru sormalı ve veri toplamalıyız. Uygulanabilir, hızlı sonuçlar doğuracağına inandığımız seçenekleri oluşturmalı ve deneme çözümü elde etmeliyiz. Çözümü biçimlendirir, şekle sokar ve daima çözümü uygulamalıyız krizin yarattığı soruna değil çözüme odaklanmalıyız. Hızlı bir ilerleme kaydetmek için; kısa vadede doğru teşhisten yararlanmalı, kriz kaynaklarının ayrıntılarını teşhis etmeli, gerçekçi yaklaşıp sükunetle karşılamalı, bilgi ve veri toplamanın sistematik hale gelmesi için sabırlı olmalı, zaman yönetimini hızlı olarak yapıp, ani zaman baskısını askıya almalıyız. Alacağımız kararlar çok önemli olacağı için yardımcı karar mekanizmalarından destek almalı, liderlik ruhuna ve yapısına güvendiğimiz kişileri yanımızda bir karar mekanizması olarak çevreden gelecek olan tüm düşünceleri değerlendirmeliyiz. Karşılaşılan krizler ileri ki dönemler de bize yeni liderler kazandıracak ve orta kademe yöneticilerin geliştirilmesi içinde bir fırsat sunacaktır. Krizden kaçmamalıyız, krizden kaçmak; arzu edilmeyen durumları hafifletme ve kaçınma stratejilerini kapsar. Bu yaklaşımda krize yakalanmamak için yönetici içsel ve dışsal çevreyi sürekli kontrol etmelidir. Bu yaklaşım hem kriz öncesi durumu tahmin etmeye hem de problemlerin çözümü için uygun zamanda harekete geçmeye bağlıdır. Kriz; sinyallerini ve geleceğini alacak erken uyarı sistemleri ve planlar geliştirilmesini gerekli kılar. Bir krizin en olumlu yanı; değişme ve gelişme için yönetime baskı yapar, aynı zamanda zayıf yönlerin ortaya çıkması için gereken zemini hazırlar.
Her problem çözülmek için vardır. Önemli olan karşılaştığımız olaylara nasıl ve ne şekilde yaklaştığımızdır. Olaylara karşı verdiğimiz tepkileri bizim ne kadar erdemli bireyler olduğumuzun referansı niteliğini taşır. Krizlerden korkmamalıyız, ön yargılı olmadan sakinlikle çözmek için çaba sarf etmeliyiz. Bu dönemler de çok farklı insanlar tanıyabilir, hayal kırıklıkları yaşayabilirsiniz, hayat bir yol gibidir, inişler de olacaktır çıkışlarınız da, dümdüz yolda yürümek kolaydır ancak dostluklar tırmanışta ve yokuşta belli olur. İyi insanlar genelde kaybeder ama iyilik her zaman kazanır. Kriz önemli bir öğretmendir, sizi her konuda eğitir çevrenizi daha iyi tanımanızı sağlar, her fırtına hayatınızı bozmak için gelmez, bazıları yolunuzu temizlemek içindir.
2 Mayıs 2019